Ana Sayfa Blog Sayfa 4

MacBook Air 2020. Diğerleri için en iyisi.

Son güncelleme, Apple’ın çok sevilen dizüstü bilgisayarına heyecanlandıracak pek bir şey katmamış ama onu daha mantıklı bir hale getirmiş.

MacBook Air kesinlikle Apple’ın en çok sevilen ve en çok satan dizüstü modellerinden biri. İnce, hafif, ucuz (vurmayın, açıklayacağım) ve çoğu insan için yeterince güçlü. Başlıkta “diğerleri için en iyisi” derken bunu kastediyordum. Ülkemizde Mac tercih eden herkesin profesyonel amaçlar için kullanacağı gibi bir kanı mevcut olsa da durum aslında pek de öyle değil. Diğer Apple cihazlarıyla hiç bir Windows PC’nin anlaşamayacağı kadar iyi anlaşan, sorun çıkartmayan, günlük işlerin üstesinden gelebilecek kapasitede, kullanıcı dostu  bir bilgisayar bence pek çok standart kullanıcı için tercih sebebidir.  Yeni MacBook Air, özellikle boyutu ve kullanışlılığı göz önüne alındığında şu an için profesyonel olmayanlara yönelik en iyi dizüstü bilgisayar olabilir. 

Apple 2018 yılındaki güncellemeyle MacBook Air’i modern çağa uydurmuştu. MacSafe ve USB-A gitti, yerine Touch ID, Retina ekran ve USB-C geldi (gerçi benim gibi MagSafe taraftarları üzüldü ama yapacak bir şey yok). Ancak o güncellemeyle bir şey daha oldu. Apple, sorunsuz makas stili klavye yapısını, pek çok haklı eleştirinin hedefi haline gelen kelebek stili klavye ile değiştirdi. Yetmedi, depolama kapasitesinde bir artış yapmadığı halde fiyatı hissedilir ölçüde yükseltti. 

2019 yılında ise Retina ekrana True Tone özelliğini ekleyip fiyatı $100 indirdi. Geri kalan her şey aynıydı. 

Bu yıl depolama kapasitesi iki katına çıkarken, yeni Magic Keyboard (aslında eski makas stili klavyenin yeni versiyonu) ve  hızlı işlemciler eklenerek $999 (Türkiye başlangıç fiyatı 7.999 TL ) etiket ile satışa çıktı. Bu sayede Apple’ın bu segmentteki eli, eski modellere göre çok daha güçlenmiş oldu. 

Yeni işlemci(ler)

2018 ve 2019 modellerdeki eleştirilerden biri de sadece tek bir işlemci seçeceği sunmasıydı. Intel Core i5-8210Y ile satılan MacBook Air, önceki nesillerden daha iyi grafik performansı sunsa da daha fazla güç isteyenlere Pro dışında bir alternatif bırakmıyordu.

2020 MacBook Air, Intel’in yeni bir mikro mimariye sahip 10’uncu nesil “Ice Lake” işlemcilerini kullanıyor. Saat hızları düşük fakat performans daha yüksek. Özellikle de grafik performansı.

Başlangıç fiyatına Core i3-1000NG4 alınıyor. 1.1 GHz çift çekirdekli 10. nesil Intel Core i3 işlemci, 3.2 GHz’e kadar Turbo Boost sunuyor. Türkiye’de 800 TL fark ile önemli bir performans artışı sunan 4 çekirdekli 10. nesil Intel Core i5 işlemci (Core i5-1030NG7) alınabiliyor. Başlangıç fiyatı üstüne ekstra 2000 TL daha vermeyi düşünen olursa 1.2 GHz 4 çekirdekli 10. nesil Intel Core i7 işlemci, 3.8 GHz’e kadar Turbo Boost ile alınabiliyor (Core i7-1060NG7). Ancak hem aradaki fiyat farkı hem de bilgisayarın asıl kullanıcı kitlesi düşünüldüğünde bu konfigürasyonun pek tercih edilmeyeceğini öngörebilmek kolay.

Apple bu yıl MacBook Air için iki standart konfigürasyon sunuyor. 

7.999 TL’lik modelde Core i3 işlemci, 8GB Ram ve 256 GB SSD depolama birimi görev yapıyor.

10.399 TL’lik model ise 4 çekirdekli Core i5 işlemci, 8GB Ram ve 512 GB SSD sunuyor. 

Her iki konfigürasyona da satın alma aşamasında i7’ye kadar işlemci, 16 GB’a kadar Ram ve 2 TB’a kadar SSD opsiyonları eklenebiliyor ancak sonradan donanım güncellemesi yapılamıyor. Bu nedenle satın alırken ihtiyaçları doğru hesaplayarak hareket etmek gerekiyor. 

Genelde uzun süreli kullanım hedeflediğim için ben gerekirse harici depolama alabileceğimi düşünerek depolama birimini orta seviyede tutup işlemci ve RAM’i arttırarak almayı tercih ediyorum. 

2020 MacBook Air’in benchmarkları 2018 ve 2019 modellere göre tek çekirdek hızında ortalama %20 performans artışı gösterirken çoklu çekirdek işlemci performansında bu artış %40 ila %70 arasında gerçekleşiyor. Yine de bu skorlar her gün ciddi 4K video düzenlemesi yapan kişiler için yetersiz kalırken “diğerleri” için oldukça hızlı.

Pil ömrü, tersine döndü…

2018/2019 MacBook Air’deki pil ömrü, eski MacBook Air kadar iyi idi- güncellenmiş Retina ekranı göz önüne alındığında etkileyici bir başarı. Bu yılki model biraz geri adım attı.

Ekranı 150 nit olarak ayarlanmış sistemde, bir videonun döngüye alındığı video rundown testinde, yeni 2020 MacBook Air’in pili 9 saatten biraz daha az dayandı. Bu, 2018 modelinden yaklaşık yüzde 15 daha az. 

Günlük internet tabanlı veya basit ofis uygulamaları kullanımda sorun çıkartmadan neredeyse tüm günü mütevazi molalar vererek adaptör taşımaya gerek kalmadan geçirebilen pil, eski modellerden az farkla geriye düşmüş olsa da 13” boyutlu farklı marka ince dizüstü bilgisayarlara göre ortalamanın oldukça üzerinde.

Yeni, eski sorunsuz klavye…

Yıllardır Apple’ın dizüstü klavyelerini övmeyeni dövüyorlardı. Haksız da sayılmazlar. 12 inç MacBook ile birlikte hayatımıza kelebek mekanizmalı klavye girdi. Apple kabul etmese de kullanıcıların çoğu yeni klavyeden nefret etti. Uzun ömürlü hissettirmiyor ve çok ses çıkartıyordu. 16 inç MacBook Pro ile bu hatadan dönülmüştü. Yeniden tasarlanan makas tipi mekanizma 1 mm tuş hareket mesafesiyle rahat ve dengeli bir his veriyor. Yön tuşlarının ters döndürülmüş “T” şekli ise bakmadan bulunmalarını kolaylaştırıyor. MacBook Air’in bu klavyeyi kullanan ikinci dizüstü olduğunu düşününce Apple’ın geri kalan ürün gamının da (yepyeni bir teknolojiye geçilmezse) makas tipi sistemle yola devam edeceği çok açık.

Bu arada MacBook Air’in klavyesinde Touch Bar olmayan tek Mac dizüstü olduğunu da hatırlatmakta fayda var. Touch ID gibi bir avantajın eklenmesi ama fiziksel olarak fonksiyon tuşlarının yerli yerinde olması hala pek çok kullanıcıyı memnun edecektir.

Kamera? Hâlâ kötü…

Apple’ın hala ısrarla 720p kamera kullanmasını anlayabilmiş değilim. Tamam, kabul, pek çok markaya göre kamerası iyi sayılır ama artık Apple’ın buna bir el atması gerekiyor. 

Son günlerde malum coronavirus nedeniyle pek çoğumuz evlerimizde, uzaktan çalışıyoruz ve özellikle eğitim camiası ve ofis çalışanları bu konudan fazlaca muzdarip. Toplantılar ve dersler Zoom gibi, Microsoft Teams vb uygulamalar ile gerçekleşiyor. Öğretmen olan eşimin okulunun verdiği Lenovo bilgisayar ile kıyaslanınca FaceTime HD kamera aydınlanma çağı gibi geliyor ama artık ucuz cep telefonlarının bile ön kamerası almış yürümüşken bu kamera özellikle de düşük ışıkta Apple’a yakışmıyor. Evet Apple’ın Mac’lerindeki ön kamera problemi yeni değil, uzun süredir bu böyle. iPhone’larda megapikseller yarışırken binlerce liralık Mac bilgisayarlarda hala bu kamerayı görmek – özellikle de kameranın ciddi bir önem kazandığı şu günlerde – üzücü.

Diğer özellikler

MacBook Air’in yüzde yüz geri dönüştürülmüş alüminyumdan üretilen unibody tasarımı altın, gümüş ve uzay grisi renk seçenekleriyle sunuluyor.

MacBook Air, Apple’ın özel olarak tasarladığı ikinci nesil çip Apple T2 Security Chip ile geliyor. Bilgisayarı başlatma sürecinde yüklenen yazılımlara gizli bir şekilde müdahale edilip edilmediğini kontrol eden bu çip, SSD’de saklanan tüm verileri anında şifreliyor. Böylece MacBook Air ve T2 çipine sahip tüm Mac modelleri, dizüstü bilgisayarlardaki en güvenli başlatma sürecini ve depolamayı sunuyor. T2 ayrıca Touch ID bilgilerini de koruyor. Bu sayede, kullanıcı Mac bilgisayarlarının kilidini açarken, online parola girerken veya internet üzerinden alışveriş yaparken bilgileri güvende kalıyor.

Üçlü mikrofon dizilimi FaceTime görüşmelerde sesin daha net olmasını sağlıyor. 

6K’ya kadar harici ekran desteği bulunuyor ki bu bir MacBook Air modelinde ilk kez sunuluyor.

Son söz

Yeni MacBook Air kesinlikle heyecanlandıran bir bilgisayar değil. Önceki modellerden fersah fersah ileride demek güç. Steve Jobs’un yıllar önce sahnede bunun ilk neslini sarı zarftan çıkarttığı an heyecanlandırmıştı ama artık 2020’deyiz. 

Klavyenin yenilenmesi, depolama biriminin iki katına çıkması elbette iyi ancak artık özellikle ülkemizdeki kur artışları ve vergilerle saçmalık seviyesinde yükselen fiyatları yüzünden, Apple’ın en ucuz dizüstü bilgisayarı olmasına rağmen rakiplerinden birkaç bin lira pahalıya satılması, pazar payını ne kadar etkiler bunu hep birlikte göreceğiz.

MacBook Air, profesyonel olarak video vb işlerle uğraşmayan, günlük işlerde sizi yarı yolda bırakmayacak ve hatta çoğu zaman MacBook Pro’yu aratmayacak güzel bir bilgisayar oldu. Yeni 12,9” iPad Pro ile aynı fiyata satılan bu bilgisayarı önümüzdeki günlerde diğerleriyle kıyaslayan başka bir yazıda buluşmak umuduyla…

iPhone 8 Etkinliği 12 Eylül’de Apple Park’ta

Son olarak sosyal medya kanallarımızdan söylenti olarak duyurduğumuz Apple özel basın etkinliği resmiyete kavuştu. Yeni iPhone modelinin tanıtılacağı etkinlik 12 Eylül Cumartesi günü yerel saat ile sabah 10’da (TSİ 20.00) Cupertino’daki yeni Apple kampüsü Apple Park’taki Steve Jobs Sahnesi’nde gerçekleşecek.

Etkinlikte yeni iPhone tanıtımının dışında iOS 11, macOS High Sierra, tvOS 11 ve watchOS 4 işletim sistemlerinin de yayımlanması bekleniyor.

Apple Watch Series 3 ve  4K içerik desteğine sahip yenilenmiş Apple TV de beklenen yenilikler arasında.

Etkinliğin Apple resmi internet sitesinden canlı yayınlanması bekleniyor.

 

WWDC 17

Apple, 5 Haziran 2017 ‘de beklendiği üzere WWDC 2017’nin startını verdi ve konferans açılışında yeni Apple işletim sistemleri, yeni iPad Pro, güncellenmiş iMac modelleri yepyeni bir ürün olan ev hoparlör sistemi HomePod tanıtıldı.

https://youtu.be/FC0pT9xg1oI

Etkinlikte anlatıldığı sırayla özetlemek gerekirse, tvOS’un yeni sürümü içinde vurgulanan bir değişiklik bulunmuyor. Bahsi geçen tek yenilik ise Amazon Prime servisinin Apple TV’ye geleceği oldu…

watchOS

Apple Watch işletim sistemi olan watchOS ‘un dördüncü sürümünde de pek bir değişiklik bulunmuyor. En ilgi çekici yenilik Siri saat kadranı oldu.

Ajandanızdan ve kullanım alışkanlıklarınızdan edindiği bilgiler ile size ekranda sürekli bir bilgi akışı sağlıyor. Bu kadranın dışında Toy Story animasyonunun karakterlerinden Woody, Buzz Lightyear ve Jesse de yeni, animasyonlu kadranlar olarak karşımıza çıkıyor. 

Aktivite uygulamasına çeşitli motive edici ödüller, animasyonlar eklenmiş ve yeni aktivite seçenekleri hazırlanmış.

macOS

macOS ‘un 10.13 kodlu sürümünün adı High Sierra olarak belirlenmiş. Şahsen etkinliği izlerken bunun bir şaka olduğunu sandım ancak gerçek olduğunu anlamak uzun sürmedi. Craig Federighi tanıtım esnasında bu güncellemeyi sadece iyileştirme olarak nitelendirdi ki anlayabileceğiniz gibi sistemin görünen yüzünde ciddi bir yenilik bulunmuyor. Görünmeyen tarafında öne çıkan özelliğin ise yeni APFS dosya sistemi olduğunu söyleyebilirim.  Bunun dışında 4K videolar için HEVC desteği, daha hızlı Safari ve neredeyse tüm sistem genelinde (uygulamalar dahil) irili ufaklı iyileştirmeler mevcut.

iOS 11

Muhtemelen en çok beklenen konu iOS 11 idi. Gerçi gelen yeniliklerin çok ses getireceğini söylemek yanlış olur ama tümünün de işe yaramaz olmadığı, gerçekten güzel bir takım yeniliklerin bizi beklediğini de eklemeliyim.

iOS 11 ile birlikte artık tüm mesajlar eşzamanlanıyor ve iCloud’da tutuluyor. Yani bir cihazdan sildiğiniz bir mesaj tüm cihazlardan siliniyor ve eski mesajlar siz silmediğiniz sürece cihazda yer kaplamıyor. Ayrıca mesajlar uygulaması üzerinden Apple Pay ile kişiler arasında para gönderimi yapılabiliyor. Tahmin edebileceğiniz gibi yakın gelecekte biz kullanamayacağız zira hala Apple Pay Türkiye’ye gelmiş değil. Benim ilgimi çeken en büyük yenilik Siri’nin daha doğal konuşması oldu. Aynı kelimeyi bile söylese farklı vurgular kullanıyor ve bu yenilik Siri’nin daha insansı algılanmasını sağlıyor. Henüz ilk beta sürümlerde Türkçe yok fakat umarım önümüzdeki son baharda yayımlanacak nihai sürümde yer alır. Siri’nin artık birkaç dil arasında çeviri de yapabilecek olması da çok güzel bir yenilik olmuş.

iOS 11 ‘deki önemli bir değişiklik kontrol merkezinin tamamen yenilenmesi diyebilirim. Kullanışlı olup olmadığı tartışılır fakat tasarıma gösterdikleri özeni keşke kullanışlılığa da gösterselerdi demekten kendimi alamıyorum. Nihayet neredeyse artık hiç bir öneminin kalmadığı bir zamanda hücresel verinin kapatılıp açılması da kontrol merkezine eklenmiş. 3D Touch ile basıldığında ekstra özelliklerin açılması da güzel olmuş ama hala kişinin ihtiyaçları doğrultusunda bu ekranı düzenleyememesi kötü.

App Store, iOS 11 ile tamamen yenilenmiş olarak karşımıza çıkıyor. Tasarım tamamen yenilenmiş ve daha ilgi çekici bir hale getirilmiş.

iOS 11 tanıtılırken pas geçilip yeni iPad ile birlikte anlatılan bazı iOS 11 özellikleri var ki, tüm etkinlikte dikkatimi çeken neredeyse en önemli konulardan biri oldu. iOS 11 ile birlikte iPad’e macOS’taki gibi bir dock geliyor ve buraya istediğimiz gibi uygulamaları yerleştirip düzenleyebiliyoruz. Nihayet sürükle bırak, iPad’e geliyor. Neredeyse tüm uygulamalar arasında sürükle bırak yöntemiyle çalışabiliyoruz. Aynı anda birden fazla öğenin seçilip sürüklenebilmesi de cabası.

Files adlı yeni bir uygulama da iOS 11 ile birlikte iPad’lere geliyor ve tüm dosyaları klasörler mantığıyla düzenleyebildiğimiz özelliklere sahip. Windows kullanıcıları bunu dosya yöneticisi, Mac kullanıcıları ise Finder olarak düşünebilir. Ama sadece düşünsün çünkü o kadar da yetenekli değil :) Yine de uzun süredir beklenen bir özellik olduğunu söylemek zorundayım.

El yazısını tanıyan sistem, elle yazılmış notların da arama sonuçlarında görünmesini sağlıyor ki el yazısı kullanıp aradığını bulamayanlar için çok iyi olmuş.

Apple üçüncü parti yazılımcılardan da özellik konusunda esinlenmekten(!) geri kalmamış. Artık notlar uygulaması ile direk bir dökümanı taramak, üzerinde düzenleme yapmak ve paylaşmak mümkün.

Mac

Etkinlikte MacBook, MacBook Pro ve iMac modelleri, daha güçlü işlemci, hafıza  ve ekran kartı seçenekleriyle güncellendi ve satışa sunuldu. Ayrıca iMac Pro adlı yepyeni ve profesyonellere yönelik bir iMac modeli daha tanıtıldı fakat bu model sonbahardan önce satışa sunulmayacak.

https://youtu.be/a38_qR-S8Yo

Tanıtılan modelleri de diğer tanıtılan tüm ürünler ve yazılımlar gibi ayrı ayrı detaylıca yazmak gerek. Bu nedenle öncesinde ürünlerin fiyatları, yeni teknik özellikleri vs. hakkında bilgi almak isterseniz şu sayfalara göz atabilirsiniz;

MacBookMacBook ProiMaciMac Pro

iPad Pro

Bir diğer yeni model ise iPad Pro. Artık 9.7 inç yerine, aynı boyutlarda 10.5 inç olarak geliyor.

https://youtu.be/UR5ODc5Wbbo

Performansı A10X Fusion işlemcisi ile %30 artırılan iPad Pro’nun ekranı da daha parlak. Ancak ekranda dikkat çeken en önemli yenilik sanırım tazeleme hızı. Kullanılan uygulamaya göre enerji tasarrufu için değişen değerlerde çalışan bu hız, 120Hz’e kadar ulaşabiliyor.  12.9 inçlik devasa iPad Pro’nun da satışı halen devam ediyor. Yeni modelin teknik özelliklerine göz atmak için bu bağlantıyı kullanabilirsiniz.

HomePod

Etkinliğin sonunda Apple HomePod olarak adlandırdığı kablosuz bir hoparlör tanıttı. Bu yeni ürün Apple AirPlay 2 destekli ve Siri ile birlikte geliyor.

https://youtu.be/1hw9skL-IXc

Siyah ve Beyaz olarak iki farklı renk seçeneğine sahip bu ürünün tanıtımı yapılırken vurguladıkları konuda haklı sayılırlar. Akıllı ev hoparlör sistemlerinin ses kalitesi kötü. Kaliteli hoparlör sistemleri ise akıllı değil. A8 işlemci ile birlikte gelen bu ürünün ses kalitesinin çok iyi olduğu söyleniyor. Bir yıla kadar ülkemizde satışı başlamayacak. Aralık ayında ABD ve birkaç ülkede satışına başlanacak ürünün fiyatı $349.  Hoparlör sahip olduğu 6 mikrofon ile müzik çalınırken dahi Hey Siri komutunu algılayabiliyor. Ayrıca üstünde LED bir dokunmatik panel var. Bu panelden Siri aktifleştirilebiliyor ve ses kontrolleri yapılıyor. Siri aktifken dalga şekilli bir ışık hoparlörün üzerinde yanıyor.

Birden fazla HomePod hoparlör olması durumunda birbiri ile haberleşerek çalışıyor ve gerekirse ayrı ayrı da kontrol edilebiliyorlar.

Şahsen ürünü oldukça beğendim ve incelemek için sabırsızlanıyorum.

Etkinlik yaklaşık 2,5 saat sürdü ve öne çıkanlar sizin de görebileceğiniz gibi bunlardan fazlası değil. Ayrı ayrı her birisinin değerlendirilmesi gerektiği için pek detaya inemesem de Apple beni şaşırttı diyebilirim. Gerçi beklenti düzeyim o kadar düşüktü ki, şaşırma sebebim bu olsa gerek.

Tüm işletim sistemlerinin beta sürümleri şu an geliştiriciler için yayımlanmış durumda. Yakında halka açık beta sürümler de yayımlanacak. Yeni iPad Pro ve yeni Mac Modelleri de satışa başladı. iMac Pro ise yazıda da belirttiğim gibi yıl sonuna gelecek.

Etkinliği tekrar izlemek isteyenler bu bağlantıya tıklayabilir.

Yeni iPhone ve Apple

Apple şu sıralar 5 Haziran 2017’de başlayacak olan WWDC’17 için hazırlıklarını tamamlamaya çabalarken kafalarda Apple’ın geleceğine yönelik sorular dolaşıyor. Başarılı fakat neticede bir oyalama ürünü olmaktan öteye gidemeyen iPhone 7’nin hemen ardından gözler önümüzdeki sonbaharda tanıtılacak olan iPhone 8’i bekliyor.

Uzun zamandır pazar gününe eşlik edecek bir yazı yazmaya fırsat bulamıyordum. Gerçi yine iki araya bir dereye sıkıştırmak zorunda kaldım ve bu yüzden aradaki kopukluklar nedeniyle kusura bakmayın.

WWDC’17 etkinliğinde iOS, macOS, watchOS vs otuz iki kısım tekmili birden güncellenecek ve yeni Mac, iPhone, iPad hakkında umuyoruz ki ipuçları da getirecek. Apple şirketine hayranlık duymaya başladığım 80’ler sonu 90’lar başında -ki henüz oldukça genç bir teknoloji meraklısıyken – Apple sadece iyi çalışan güzel bilgisayarlar ve bu bilgisayarlar için “sadece çalışan” bir işletim sistemi üretiyordu. Günümüzde -artık adı post pc midir nedir?- bilgisayarların pabucu çoktan dama atıldı ve şirketi bu günlerine taşıyan Mac sistemlerden elde edilen gelirin, satışta olan diğer gelir kalemlerine nispeten oranı sadece %11’de kaldı. Hal böyleyken kim ne yapsın Macintosh’u? Herkes yeni iPhone’un peşinde. Aşağıdaki grafikte 2 Mayıs 2017 tarihli ürün/hizmet net satış oranları yer alıyor.

Apple’ı çok uzun yıllardır takip eden biri olarak özellikle son iki yıldır şirketin bir şeylerin peşinde olduğunu düşünüyorum. Hele hele geçen yıl resmen duraklama dönemi gibiydi. Gerçi içinde bulunduğumuz zaman diliminde bir taraftan taşınma telaşı içerisindeler ama bu ölçekteki bir şirket için bu mazeret olsa olsa “sular kesildiği için ders çalışamadım örtmenim” kadar etkili olur. Bahsi geçmişken yeni şirket kampüsü Apple Park’ı dünya gözüyle görmek için can atıyorum. Mayıs 2017 itibariyle Apple Park’ın son durumu şu videoda;

Ortada daha belirgin bir şey de olmadığına göre Apple’ın şu an içinde bulunduğu durum ile ilgili olarak benim aklıma iki şey geliyor: Konu aslında çok detaylı ve anlatmaya kalkarsam iş içinden çıkılamaz bir hale gelebilir. Sadece yüzeysel olarak bahsedeyim. Bahsettiğim gibi, en kaba tabirle elimizde iki senaryo var. İlki, Apple tembellik yapıyor. Türlü küresel siyasi ya da ekonomik unsurlar, anakarada imalat konusu vs eften püften bahaneler ile kendi kendilerine gündem yaratıp akşama kadar yatıyorlar. Zira son ürünlerde yenilikten, öncülükten, özgünlükten ziyade ekonomik kaygıların ön planda tutulduğunu hep birlikte gördük. Ambalajdan aksesuara, ürünün kendisinden yazılımına kadar ciddi bir kemer sıkma politikası yürütülüyor sanki. Sadece tahmin ama kim bilir gözümüzün görmediği – örneğin servis, mağazacılık, çalışanlar vb gibi konularda – daha neler neler değişmiştir. Kiminize önemsiz gelebilir fakat değişen pek çok detay aslında Apple’ı Apple yapan detaylardandı. Tüm rakipleri kulaklığı, ürün kutusunun içine sarıp atarken Apple, iPhone ürünüyle birlikte verdiği kulaklığı şık, tasarlanırken emek harcandığı belli olan özel polikarbon kutu içinde verirdi. iPhone 7 ile birlikte kulaklığı kağıda sarıp kutuya koymaları bile yeter de artar bile. Kabul, çöpe gidiyor o kutu belki ama bırakın müşteri kendini özel hissetmeye devam etsin. Daha az kar edin, her şey para değil. Apple bu zamana kadar sırf para için var olmadı. İnsanlar para ödedikleri için bu markanın logosunu vücutlarına kazıtmadılar. Bazen hayret ediyorum; neden hala kutuya Apple logosunun çıkartmalarını koyuyorlar acaba diye? Onu da koymasınlar, her üründe iki üç cent daha girer kasaya belki…

Jobs’un da kişiliğini çok sevdiğimi söyleyemem ama konu iş olunca Jobs hakkında yazılan onlarca kitap bile az bence. Jobs neticede “haydi bunu da kârsız verelim” demedi. Ama ürünlere sadece para kaynağı olarak bakmadı. Cook tartışmasız çok yetenekli bir yönetici. Jobs’un aksine kişilik olarak da Jobs gibi itici değil. Ancak bu adam ürünlere sadece para kaynağı olarak bakıyor diye düşünüyorum. Öyle bir görüntü var ki ortada, sanki adamın tek derdi daha çok para kazanmak.

Hiçbir zaman Apple ürünlerinin tümü -beklendiği üzere- kusursuz değildi. Rakiplerine kıyasla neredeyse kusursuz sayılırdı ama bu öylesine azdı ki, göze batmıyordu. Gelgelelim hiç bu kadar sorunlu da olmamıştı. Son zamanlarda gerek yazılım gerekse donanımsal olarak Apple’dan asla beklenmeyecek düzeyde olumsuz geri bildirimle karşılaşıyorum. Satılan ürün sayısı ve yeni müşteri sayısı artıyor. Müşteri memnuniyeti ise bazı ürünler hariç düşüşte. Rakipleri ise artık eskisi gibi değil. Daha düne kadar adını duymadığınız Çinli markalar bile pastadan aldıkları payı katlayarak büyütüyor. Hatalardan iyi dersler çıkartıyorlar ve sıkı çalışıyorlar. Yakında Apple’ın gözardı edemeyeceği güçte başka rakipleri de olacak.

Kısacası Apple tembellik yapıyor ve yerinde sayıyor. “cool” duruşunu yavaş yavaş kaybediyor, sıradanlaşıyor… Rakipleriyse Apple’ın eski günlerindeki gibi çığır açan yenilikler ile gelemeseler bile azimle, istikrarlı bir şekilde yollarına devam ediyorlar. Ama taklitle ama başka bir şekilde, günün birinde kendi yollarını çizecek ve takip edilecek hale gelebilmek için çabalıyorlar.

Umarım bu ilk senaryo söz konusu değildir çünkü bu şekilde devam ederse yeni Apple Park’ta ancak koyun otlatırlar.

İkinci senaryo ise Apple büyük bir bomba patlatacak. Hayır iPhone 8 zeytin yağlı yaprak sarması hazırlayamayacak. Kim bilir belki yapay zeka için tarihi bir adım atılabilir ki yapay zeka yönetimi için özel bir çip tasarımı üzerinde çalıştığı hakkında söylentiler var. Belki de şu gizemli sürücüsüz araba işi tüm kaynağı, enerjiyi veya her neyse tüketiyordur… Nedeni ne olursa olsun ikinci senaryomda Apple, mevcut ürün ya da hizmet gamının varlığını tehlikeye atmayacak düzeyde çalışmasını sürdürüyor ama tempoyu oldukça düşük tutuyor ve uzun vadede çok başka planlar için çalışıyor. Belli olmaz ama Apple’ın bu güne kadar tamamen değiştirdiği ya da derinden sarstığı pek çok alana bir yeni daha eklenebilir.

Apple’ın otonom sürüş yazılımını test ettiği ileri sürülen bir araç.

Elbette gönlümden geçen senaryo bu. Ama artık ellerini çabuk tutsunlar :)

İki satır yazıp toparlayacaktım güya ama yine uzadı. Madem bu kadar uzadı, yeni iPhone hakkındaki son gelişmeleri de aktarıp öyle sonlandırayım.

Bu yıl sadece iPhone 7s ve 7s Plus yerine yeni bir iPhone modeli daha göreceğiz büyük olasılıkla. Artık adı iPhone 8 mi olur, iPhone X mi olur bilmiyorum. Mevcut iPhone 7’den milimetre bazında daha büyük bir ürün bekleniyor.

Kimilerine göre tek boyutta, kimilerine göre iki farklı boyutta olacakmış bu yeni iPhone. Yine aynı kaynakların bir kısmına göre iPhone 7s, aynı kasa ama daha yeni teknoloji ile doldurulup yeni iPhone’a eşlik edecek. Bir diğer grup ise “7s filan yok, bam bam bam! iPhone 8 geliyor” diyor başka bir şey demiyor. Büyük ihtimalle iPhone 7s, 7s Plus ve bu yeni iPhone modeli aynı anda tanıtılacak.  Tabi bunlar hala söylentiden öteye geçebilmiş değil.

İlk bakışta, çok uçlarda olmayan bir tasarım değişikliği ile yeni bir iPhone tasarımı bekleniyor. Köşeden köşeye OLED ekran ile tamamı camdan yapılmış bir gövde, ekrana entegre Touch ID parmak izi sensörü ve ön kamera olacağına ilişkin söylenti sayısı bir hayli fazla.

Teknik olarak sıralayacak olursak;

Daha hızlı, A11 işlemci

5.8 inç neredeyse çerçevesiz OLED ekran

Cam gövde

Kablosuz şarj

Home tuşu tamamen kayboluyor, ekrana entegre sensör geliyor.

Şimdilik öne çıkanlar bunlar. WWDC etkinliğinin ardından biraz daha şekillenmeye başlar söylentiler. Umarım yakın gelecekte Apple bizi yeniden heyecanlandırır. Aslına bakarsanız oldukça istikrarlı bir şekilde ilerlemeyi sürdürüyor şirket ancak kendi kendilerine yükselttikleri çıta, ister istemez beklentilerin de yükselmesine neden oluyor ve son birkaç etkinlik, ekosistemin yakın takipçileri için genel olarak hayal kırıklığı ile son buldu. Şimdilik önümüzdeki ilk etkinliğe kadar bekleyip ardından gelecek hakkında fikir ürütmeye devam ederiz. Görüşmek dileğiyle…

Yeni Ödeme Yöntemi: Telefon Faturası

Apple, cep telefonu faturası ile ödeme yapabilen ülkeler arasına sessizce Türkiye’yi de dahil etti. Bu sayede eğer operatörünüz destekliyorsa iTunes Store, App Store ve iBooks Store’dan satın aldığınız öğeler ve Apple Music üyeliğiniz için cep telefonu faturası aracılığıyla ödeme yapabilirsiniz.

 

Artık Apple kimliğinizle bu mağazalardan alışveriş yapmak için tek yöntem kredi kartı değil. Satın aldığınız uygulamanın bedeli, cep telefonu faturanıza yansıyacak. Şimdilik bu sistemin Turkcell’in Paycell ödeme sistemi ile çalıştığını biliyoruz. Diğer operatörler ile ilgili bir bilgi gelmesi durumunda yazıyı güncelleyeceğiz.

Ayar yapmak da oldukça basit. Apple’ın destek sayfalarında yer alan bilgilere göre,

iPhone, iPad veya iPod touch’ınızda

  1. iTunes Store veya App Store uygulamasını açın.
  2. Ekranın alt kısmına ilerleyin ve Apple Kimliğinize dokunun.
  3. Apple Kimliğini Göster’e dokunun. Giriş yapmanız gerekebilir.
  4. Ödeme Bilgileri’ne dokunun.
  5. Ödeme seçenekleri listesinin altında, Cep Telefonu’nu seçin.
  6. Kullandığınız telefon faturalandırmak istediğiniz operatör paketine bağlıysa “Bu Cep Telefonu Numarasını Kullan” seçeneğini belirleyin. Ardından sonraki seçeneğine dokunun.
    “Bu Cep Telefonu Numarasını Kullan” seçeneğini görmüyor ya da farklı bir numara kullanmak istiyorsanız “Farklı Bir Cep Telefonu Numarası Kullan” seçeneğine dokunun, ardından sonraki bölümde bulunan adımlarla devam edin. iOS 8.4 veya sonraki bir sürümünü kullanmıyorsanız cep telefonu numaranızı elle girmeniz gerekir.
  7. Apple, iPhone’un cep telefonu numarasını kullanarak operatörünüzden cep telefonu faturasıyla ödeme yöntemi için kaydolup olamayacağınızı kontrol edip onaylar. Bu işlem gerçekleşirken, “Doğrulanıyor” iletisinin olduğu bir ekran görebilirsiniz.

Bu Cep Telefonu Numarasını Kullan seçeneğini görmüyorsanız ya da farklı bir numara kullanmak istiyorsanız

Farklı bir telefon ya da iPad veya iPod touch kullanıyorsanız cep telefonu faturasıyla ödeme yöntemini ayarlamak için farklı bir numara kullanmak isteyebilirsiniz. Yukarıdaki 1-6. adımları uygulayın, ardından iPhone’da aşağıdaki adımları izleyin:

  1. “Farklı Bir Cep Telefonu Numarası Kullan” seçeneğine dokunduktan sonra, faturalandırmak istediğiniz hesaba bağlı olan telefonun cep telefonu numarasını girin.
  2. Girdiğiniz cep telefonu numarasına tek kullanımlık kod içeren bir SMS mesajı gönderilir. Söz konusu mesaj için cep telefonunu kontrol edin ve ödeme yönteminizi ayarlamak için kodu kullandığınız aygıta girin. Kodu hemen almazsanız tekrar denemek için “Kodu Tekrar Gönder” seçeneğine dokunun.
  3. Kodu doğrulamak için Doğrula’ya dokunun.

Cep telefonu numarasını kullanma seçeneğini hâlâ görmüyorsanız, operatörünüz cep telefonu faturasıyla ödeme yöntemini desteklemiyor olabilir.

Mac’inizde veya PC’nizde

Bilgisayarınızda otomatik olarak iTunes’u açmak ve Hesap Bilgileri sayfanıza giriş yapmak için Hesabımı Görüntüle bağlantısını tıklayın. Bunun yerine şu adımları da uygulayabilirsiniz:

  1. iTunes’u açın.
  2. Henüz giriş yapmadıysanız Apple Kimliğinizle giriş yapın.
  3. Bilgisayar ekranınızın veya iTunes penceresinin üst kısmındaki menü çubuğunda Hesap > Hesabımı Görüntüle’yi seçin.
  4. Parolanızı girin, ardından klavyenizde Return veya Enter tuşuna basın ya da Hesabı Görüntüle’yi tıklayın.

Hesap Bilgileri sayfasında:

  1. Ödeme türünün sağındaki Düzenle seçeneğini tıklayın.
  2. Cep Telefonu seçeneğini belirleyin.
  3. Faturalandırmak istediğiniz operatör paketine bağlı olan telefonun cep telefonu numarasını girin, ardından Kodu Gönder’i tıklayın.
  4. Girdiğiniz cep telefonu numarasına tek kullanımlık kod içeren bir SMS mesajı gönderilir. Söz konusu mesaj için cep telefonunu kontrol edin ve ödeme yönteminizi ayarlamak için kodu kullandığınız bilgisayara girin. Hemen bir kod almazsanız tekrar denemek için “Kodu Tekrar Gönder” seçeneğine dokunun.
  5. Kodu doğrulamak için Doğrula’yı tıklayın.

Cep telefonu faturanızla alışveriş yapamıyorsanız

Faturalandırma limitleri hakkında sorularınız varsa veya işleminizin reddedildiğini bildiren bir mesaj alırsanız operatörünüzle irtibat kurun. Endişeniz satın alınan içerikle alakalı ise AppleCare ile iletişime geçin.

“iPhone 7 ile Nasıl Çekilir” Kampanyası

Apple, iPhone 7 kamerasının yeteneklerini uzun süredir çeşitli reklam kampanyaları ile tanıtmaya çalışıyor. Bu kez biraz farklı bir yaklaşımla, kullanıcılar kısa reklam videolarıyla aynı zamanda eğitiliyorlar.

Kullanıcıların iPhone 7 ve 7 Plus kameraları ile daha iyi fotoğraf çekebilmeleri için küçük ipuçlarının yer aldığı yeni bir site bölümü de şirketin apple.com web sitesi altında yayınlandı.

YouTube’daki kanala da birkaç örnek video yükleyen Apple’ın videoları yaklaşık 30-40 saniye uzunlukta ve özellikle yeni kullanıcılar için oldukça faydalı olabilir.

Apple’ın YouTube kanalına erişmek için bu bağlantıyı, “iPhone 7 ile Nasıl Çekilir” sayfaları için ise bu bağlantıyı (ingilizce) ziyaret edebilirsiniz.

Sitede yer alan videoların bazıları ise şöyle;

https://youtu.be/xvvXIt7XwXE

https://youtu.be/uwMJv0_wa-M

 

Mac Pro Sessizce Güncellendi

Apple’ın yüksek performanslı masaüstü Mac ürünü olan Mac Pro uzun zaman ardından güncellendi. Son güncellemesi 2013 sonunda gelen ürünün grafik kartı ve işlemcisi yenilendi.

Görüldüğü gibi 3,7 GHz dört çekirdekli Intel Xeon E5 işlemcili olan model, 3.5 GHz 6 çekirdekliye, 3.5 GHz 6 çekirdekli olan model ise 3.0 GHz 8 çekirdekliye terfi etti. Giriş modelinde Ram 12 GB yerine artık 16 GB.

Ekran kartları AMD FirePro D300 olan D500’e, D500 olan ise D700 ile güncellendi.

Standart konfigürasyon paketli modellerin fiyatları 13.999 TL ve 18.999 TL olarak sabit kaldı.

Elbette 12 çekirdekli işlemci, 64 GB Ram veya her biri 6 GB’lık çift AMD FirePro D700 ekran kartı gibi çeşitli seçenekler ekleyip çıkartarak kendinize özel bir konfigürasyon yapabilmeniz de mümkün.

Bu arada yeni tasarım ile modüler yapılı bir Mac Pro’nun önümüzdeki yıl satışa sunulması bekleniyor. Ayrıca Apple’ın Pro Display tanıtacağı söylentisi de güncelliğini koruyor.

Masaüstü olarak iMac yeni modellerini bekleyenler ise yıl sonunda oyuncaklarına kavuşabilecekler gibi görünüyor.

iOS, macOS, watchOS ve tvOS güncellendi

Apple, neredeyse tüm cihazlar için yeni yazılım güncellemeleri yayımladı. iPhone, iPad ve iPod için iOS 10.3, Apple Watch için watchOS 3.2, Mac bilgisayarlar için macOS 10.12.4 ve Apple TV için tvOS ‘un 10.2 sürümü dün gece tüm kullanıcılar için indirmeye açıldı.

iOS 10.3 ile Apple, APFS (Apple File System) olarak adlandırılan yeni bir dosya sistemine geçiyor. Bu sistem, hafıza yönetimi ve performansı konusunda daha iyi başarım iddiasıyla geliyor.

Artık AirPods kulaklıklar da iOS 10.3 güncellemesi ile iPhone’umu Bul uygulamasında kendine yer buluyor.

iOS cihazlarda Apple ID ve iCloud ekranları artık tek yerde toplanıyor.

macOS 10.12.4 güncellemesi genel olarak Mac’in kararlılığını, uyumunu ve güvenliğini artırıyor. Bizi ilgilendiren bir yenilik olarak iOS cihazlarda daha önce kullandığımız Night Shift özelliği, macOS’e geliyor.

watchOS 3.2 sürümünde ise Tiyatro Modu adlı bir yenilik yer alıyor. Bildirimler geldiğinde saatin ekran ışığının açılmamasını sağlayan bu özelliği bekleyen pek çok kullanıcı olduğuna eminim.

tvOS 10.2 de ağırlıkla macOS güncellemesinde olduğu gibi kaputun altında iyileştirme sağlamaya odaklı bir güncelleme.

Güncellemeler ile ilgili olarak acele etmemenizi, özellikle yeni dosya sistemine geçiş nedeniyle iOS 10.3 sürümüne geçmeden önce mutlaka yedek almanızı tavsiye ediyorum. Diğer güncellemeleri de iOS 10.3 sürümüne yükselttikten ve her şeyin yolunda olduğuna emin olduktan sonra yapmanızı öneririm.

Yeni iPad Sessizce Tanıtıldı

Apple, iPad Air 2 ‘yi satıştan kaldırarak yerine sadece “iPad” olarak anılan yeni 9.7″ ekran boyutlu iPad modelini duyurdu. Ülkemizde de tüm dünya ile aynı anda 24 Mart 2017 tarihinden itibaren satışına başlanacak olan yeni modelde göze çarpan tek detay A9 işlemci oldu.

Fiyatı 1599 TL’den başlayan ürünün hafıza seçenekleri 32GB ve 128GB.

iPod Pro modellerindeki gibi Apple Pencil desteği veya Smart Connector bağlantısı bulunmayan cihaz ile birlikte Apple, iPad mini modelinin de hafıza seçeneklerini 32GB ve 128GB olarak güncelledi.

Kayıtlara göre yeni iPad modelindeki Retina ekran, önceki iPad Air 2 modelinden daha parlak ve fiyat olarak daha ucuz.

Kırmızı iPhone 7

Bugün Apple’ın olağan bakım nedeniyle bir süreliğine kapanan mağazası birkaç sürpriz ile yeniden açıldı. İlk dikkat çeken ürün bir süre önce söylentileri dolaşan kırmızı renk seçeneği ile iPhone 7 oldu. (PRODUCT)REDiPhone olarak da anabileceğimiz bu modelde de, diğer Product Red modellerinde olduğu gibi, satıştan elde edilen gelirin bir bölümü, HIV/AIDS ile mücadele programlarını desteklemek üzere The Global Fund’a katkıda bulunarak AIDS’siz bir nesil yetiştirilmesine yardımcı oluyor.

Fiyatlarda veya kutu içeriğinde herhangi bir değişiklik söz konusu değil. Ürün 24 Mart 2017 günü saat 18.01’den itibaren satışa çıkıyor.

Kırmızının da eklenmesi ile iPhone 7 ve 7 Plus modelleri artık beş farklı renk ile satışta olacak. Tıpkı iPhone 7 / 7 Plus ‘ın Jet Black (Simsiyah) renk seçeneğinde olduğu gibi bu renk seçeneği de 128GB’tan başlıyor.